Ekonomi

Küresel piyasalar yoğun veri gündemine odaklandı

Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) şahin politikalarının sona ermiş olabileceği beklentisiyle geçtiğimiz haftayı olumlu tamamlarken, gözler önümüzdeki hafta açıklanacak yoğun veri gündemine çevrildi.

Dünya genelinde merkez bankalarının sıkılaştırma adımlarının enflasyon üzerindeki etkisini güçlendirici etkisi politika yapıcıları daha temkinli davranmaya yöneltiyor.

Enflasyondaki yavaşlamaya rağmen işgücü tarafının güçlü kalması yatırımcıların karar alma süreçlerini etkiliyor.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı ve Fed Lideri Jerome Powell’ın açıklamalarının piyasa beklentileriyle uyumlu olması piyasalarda risk iştahını artırdı.

Fed, politika faizini beklentiler dahilinde yüzde 5,25-5,50 seviyesinde sabit tutarken, bankadan yapılan açıklamada son göstergelerin ekonomik aktivitenin üçüncü çeyrekte “güçlü” bir hızda büyüdüğüne işaret ettiği belirtildi.

Bankanın politika kararının ardından düzenlenen basın toplantısında Fed Lideri Jerome Powell, enflasyonu yüzde 2 hedefine düşürmede kararlı olduklarının altını çizerek, ek para politikası sıkılaştırmasının kapsamı ve politikanın ne kadar süreceği konusunda kararlar alacaklarını açıkladı. alınan bilgilere ve gelişen görünüm ve risklere bağlı olarak kısıtlayıcı olmaya devam ediyor.

Uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükselişi takip ettiklerini ve bu durumun yaz aylarından bu yana finansal koşulların sıkılaşmasına katkı sağladığını belirten Powell, finansal koşullardaki kalıcı değişikliklerin para politikasının seyri üzerinde etkileri olabileceğini ifade etti.

Powell, güçlü dolar ve düşük hisse senedi fiyatlarının yanı sıra uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükseliş gibi faktörlerden kaynaklanan sıkı finansal koşulların gelecekteki faiz kararları için önemli olabileceğini belirtti.

Fed Lideri Powell, para politikasının yeterince kısıtlayıcı olduğundan artık emin olmadıklarını söyledi.

ABD’de beklentilerin altında gerçekleşen istihdam artışı ülkedeki sıkı işgücü piyasasının gevşemeye başladığına işaret ederken, tahvil faizlerindeki düşüş ve fonlama maliyetlerinin azalmasıyla küresel piyasalarda risk iştahı arttı. Varlık fiyatlarında Fed’in faiz artırımlarının sona erebileceği beklentisi.

Fed yetkililerinin açıklamaları da takip edilirken, Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, işgücü piyasasının daha istikrarlı bir durumda olduğuna dikkat çekerek, Fed’in faiz oranlarında zirveye ulaşıp ulaşmadığını bilmediğini belirtti.

Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari de tahvil getirilerini neyin yönlendirdiğine dair pek çok belirsizliğin bulunduğunu ve işgücü piyasasındaki yavaşlamanın da olumlu olduğunu kaydetti.

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, ekonomik görünüm dikkate alındığında Fed’in politikasının muhtemelen doğru olduğunu ve enflasyonda yavaş ve istikrarlı bir ilerleme beklediğini söyledi.

Faiz oranının yaklaşık 8-10 ay sabit tutulmasını destekleyebileceğini belirten Bostic, Fed’in enflasyonun yüzde 2’ye yaklaşmasıyla faiz oranlarını değerlendireceğini söyledi.

İsrail-Filistin çatışmasındaki gelişmeler dünya çapında yakından takip edilmeye devam ediyor.

Öte yandan ABD Hazine Bakanlığı bu yılın dördüncü çeyreğine ilişkin borç tahminini 852 milyar dolardan 776 milyar dolara düşürdü.

ABD Hazine Bakanlığı da 3, 10 ve 30 yıl vadeli 112 milyar dolar değerinde tahvil satacağını duyurdu.

Bakanlığın borçlanma açıklamasının ardından ABD 10 yıllık hazine tahvili getirileri düşüş eğilimine girdi.

Öte yandan ABD ekonomisine ilişkin yumuşak iniş beklentileri ve Fed’in faiz artırımlarının sona ereceği öngörüsü sürerken, tahvil piyasalarında alım eğilimi öne çıkarken, ABD 10 yıllık tahvil faizleri de yükselişe geçti. yaklaşık 32 baz puan düşüşle haftayı yüzde 4,5190 seviyesinde tamamladı.

Emtia fiyatlarındaki oynaklık güçlü kalmaya devam ediyor. Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 4,2 düşüşle 85 dolarda tamamladı. Altının ons fiyatı yüzde 0,6 düşüşle haftayı 1.993 dolardan tamamladı.

Geçen hafta New York borsasında olumlu bir trend gözlendi

New York borsası, Fed’in geçen haftaki faiz kararı sonrasında haftayı olumlu tamamladı

Analistler, ABD’de açıklanan bilgilerin enflasyon baskılarının azalmaya devam ettiği yönünde yorumlandığını, bunun da Fed’in faiz artırım döngüsünün sona erdiği öngörülerini desteklediğini belirtti.

ABD’de işsizlik maaşına ilk kez başvuranların sayısı geçtiğimiz hafta piyasa tahminlerinin üzerinde gerçekleşirken, 217 bin ile 7 haftanın en yüksek değeri kaydedildi.

Fed’in takip ettiği enflasyon göstergelerinden biri olan ve yüzde 0,7 artması beklenen birim işgücü maliyeti, üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,8 azaldı.

ABD’de özel sektör istihdamı ekim ayında piyasa beklentilerinin altında 113 bin kişi arttı. Geçen ay yıllık fiyat artışı yüzde 5,7 ile Ekim 2021’den bu yana en düşük seviyeyi gördü.

Ülkede 30 yıl vadeli konut kredisi ortalama faizi 7 haftalık yükselişin ardından ilk kez düşerken, konut kredisi başvuruları da düşüşünü sürdürdü.

ABD’de açık JOLTS iş sayısı eylül ayında piyasa beklentilerinin üzerinde 9 milyon 553 bine yükseldi.

Ülkede tarım dışı istihdam Ekim’de beklentilerin altında 150 bin kişi artarken, işsizlik oranı da yüzde 3,8’den yüzde 3,9’a yükseldi.

Analistler, işgücü piyasasındaki yavaşlamanın ABD’deki ekonomik aktivitenin Fed’in istediği gibi ivme kaybettiğine işaret ettiğini söyledi. Ekim ayında tarım dışı istihdam 336 bin kişi arttı.

Fed’in yakından takip ettiği ortalama saatlik kazançlar yüzde 0,2 artışla 34 dolara yükseldi. Piyasa beklentisi, söz konusu dönemde ortalama saatlik kazancın Eylül ayında olduğu gibi yüzde 0,3 oranında artacağı yönündeydi.

ABD’de açıklanan istihdam verilerinin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda önümüzdeki üç toplantıda faiz artırımı ihtimalinin önemli ölçüde azaldığı, Fed’in Haziran ayından itibaren faiz indirimine başlayabileceği öngörülüyor.

ABD’de devam eden bilanço döneminde Apple takip edilirken, teknoloji devinin temmuz-eylül dönemindeki geliri yıllık bazda yaklaşık yüzde 1 azalarak 89,5 milyar dolara geriledi.

Apple’ın net karı Temmuz-Eylül döneminde yüzde 10,8 artarak 22,96 milyar dolara ulaştı.

Bu gelişmelerle birlikte geçtiğimiz haftayı New York Borsası’nda Nasdaq endeksi yüzde 6,61, S&P 500 endeksi yüzde 5,88 ve Dow Jones endeksi de yüzde 5,07 artışla tamamladı.

6 Kasım’da başlayacak haftada Salı günü dış ticaret dengesi, Çarşamba günü toptan eşya stokları, Perşembe günü Fed Başkanı Powell’ın açıklamaları ve haftalık işsizlik uygulamaları, Cuma günü ise Michigan Üniversitesi tüketici inanç endeksi takip edilecek.

Avrupa borsalarında alım eğilimi öne çıktı

Avrupa borsalarında geçtiğimiz hafta alım eğilimi belirginleşirken, söz konusu yükselişte açıklanan makroekonomik bilgiler etkili oldu.

Bu trendde Almanya’dan açıklanan veriler etkili oldu. Almanya’da yıllık enflasyon Ekim’de yüzde 3,8 ile Ağustos 2021’den bu yana en düşük seviyesine gerilerken, ülke ekonomisi üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 0,8 daralmasına rağmen beklentilerin üzerinde performans sergiledi.

Söz konusu veriler bölgede enflasyonla mücadele konusunda atılan adımların yavaş da olsa meyvelerini verdiğini gösterirken, ekonomik aktivitenin beklenenden fazla yeterli olması resesyon kaygılarının sınırlı da olsa azalmasına katkı sağladı.

Euro Bölgesi’nde Eylül ayında yüzde 4,3 olan yıllık enflasyon, Ekim ayında son iki yılın en düşük seviyesi olan yüzde 2,9’a geriledi. Euro Bölgesi ekonomisi bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 oranında küçüldü.

Analistler, bölgede enflasyondaki yavaşlamanın Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) politika adımlarıyla uyumlu olduğunu kaydederek, bölge ekonomisindeki sınırlı daralmanın yumuşak iniş olasılığını artırdığını ve risk iştahını beslediğini belirtti.

Geçtiğimiz hafta İngiltere Merkez Bankası (BoE) politika faizini yüzde 5,25’te sabit tuttu. Toplantının ardından yaptığı açıklamada BoE Lideri Andrew Bailey, ülkede enflasyonun ekim ayında yüzde 5’in altına düşmesini beklediklerini belirterek, “Ancak enflasyon hala çok yüksek. Bu nedenle faiz oranlarını uzun süre yüksek seviyelerde tutacağız” dedi. Enflasyonu hedeflediğimiz düzeye indirene kadar yeterli.” söz konusu.

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Joachim Nagel, Alman ekonomisindeki mevcut zayıflığın ardından gelecek yıl yeniden büyüme beklediğini belirtti.

Şirketin bölgede açıklanan mali sonuçları borsalarda hisse ve şube bazlı oynaklığı da artırırken, Alman havayolu şirketi Lufthansa Cluster, 3. çeyrekte kârını yıllık yüzde 31 artırarak 1,47 milyar euroya çıkardı.

Bu gelişmelerle birlikte geçtiğimiz hafta Almanya’da DAX endeksi yüzde 3,42, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 3,71, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 5 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,73 arttı.

Gelecek hafta, Pazartesi günü Almanya’da fabrika siparişleri ve hizmet sektörü PMI, Avro Bölgesi’nde hizmet sektörü PMI, Salı günü Almanya’da sanayi üretimi, Avro Bölgesi’nde ÜFE, Çarşamba günü Almanya’da TÜFE, Avro Bölgesi’nde perakende satışlar ve İngiltere’de büyüme Cuma günü takip edilecek. .

Asya piyasaları olumlu seyrini sürdürdü

Geçtiğimiz hafta Asya piyasalarında da olumlu bir trend gözlendi.

Evergrande’nin Çin’deki borç yapılandırmasına ilişkin duruşmanın Aralık ayına ertelenmesinin ardından şirketin zaman kazandığı algısı da Asya piyasalarını olumlu etkileyen faktörlerden biri oldu.

Merkez bankalarının faiz artırımlarının sona yaklaştığı beklentisinin güçlenmesi, özellikle Asya’daki teknoloji şirketlerini olumlu etkiledi. Japon hükümeti de beklenenden daha güçlü bir ekonomik destek paketi açıkladı.

Japonya Merkez Bankası (BoJ) kararında artı-eksi yüzde 0,5 getiri eğrisi amacını politika metninden kaldırırken, daha önce tavan fiyat olarak belirlediği yüzde 1 seviyesini artık faiz olarak kullanacağını duyurdu. referans noktası.

Banka politika faizini eksi yüzde 0,1’de sabit tutarken analistler, kararla birlikte Japonya Merkez Bankası’nın yüzde 1 seviyesinden sınırsız tahvil alma taahhüdünden geri adım attığını ve Japonya’nın 10 yıllık tahvil faiz oranlarının nerede belirleneceği konusunda soru işaretlerinin arttığını belirtti. .

Bu adımla Japonya’nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 0,975 ile son 10 yılın zirvesini test etti.

BoJ, 10 yıllık tahvil faizinin son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından plansız tahvil alımı yaptı. Japonya Merkez Bankası’nın beklenenden daha güvercin kararları yen üzerindeki baskıyı artırırken, 31 Ekim’de yüzde 1,7 artışla 151,73 ile son 33 yılın en yüksek günlük kapanışını gerçekleştiren dolar/yen paritesi, haftayı 0,1 puanla tamamladı. yüzde 149,4’e düştü. dan tamamladı.

Japonya’nın döviz kuru konusunda en yetkili kişisi Masato Kanda’nın, paritenin temel ekonomik nedenlerden dolayı hareket etmediğini ve gerekirse müdahale etmekten çekinmeyeceklerini açıklamasının ardından parite haftayı düşüşle tamamladı.

Çin’de açıklanan verilere göre imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 49,5’e, hizmetler PMI ise 50,6’ya geriledi.

Bu gelişmelerle haftalık bazda Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,53, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 3,16, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,09, Çin’de Şangay bileşik endeksi yüzde 3,09 arttı. yüzde 0,43 arttı. kazanmak.

Gelecek hafta Salı günü Çin’de dış ticaret dengesi, Perşembe günü ise Çin’de enflasyon izlenecek.

Yurt içinde gözler sanayi üretimine çevrilecek

Yurt içinde Borsa İstanbul’da geçen haftayı yüzde 0,01 oranında değer kaybeden BIST 100 endeksi 7.705,99 puandan tamamladı.

Dolar/TL haftayı önceki kapanışın yüzde 0,76 üzerinde 28,3891 seviyesinde tamamladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, Enflasyon Raporu sunumunda, “Enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmayı güçlendirmeye devam edeceğiz.” söz konusu.

Enflasyonla mücadeleye başlama zamanının mayıs ayından sonra olacağını belirten Erkan, atılan adımlarla kısa sürede toplam kısırlaştırmanın 1 trilyon lirayı aşacağını belirtti.

Erkan, enflasyon orta noktalarını da 2023 için yüzde 65, 2024 için yüzde 36 ve 2025 için yüzde 14 olarak güncellediklerini belirtti.

Öte yandan Ekim ayında aylık bazda Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 3,43, Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi (Yİ-ÜFE) ise yüzde 1,94 arttı. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 61,36, yurt içi üretici fiyatlarında ise yüzde 39,39 olarak gerçekleşti.

Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 367,52 baz puana düşerek 2 yılın en düşük seviyesine gerilerken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye ekonomisine yönelik orta vadeli potansiyel büyüme tahminini yüzde 3,9’dan yüzde 4,1’e revize etti. kadar yükseltti.

Analistler teknik olarak BIST 100 endeksinde 7.750 ve 7.850 seviyelerinin direnç konumunda, 7.600 puanın ise destek konumunda olduğunu kaydetti.

Önümüzdeki hafta Pazartesi günü TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru, Salı günü hazine nakit istikrarı, Cuma günü sanayi üretimi ve işsizlik oranı takip edilecek.

haber-derebucak.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu