Hataylı depremzede: Taşlar gelmesin diye çocukları bahçeye attım
HATAY’ın Kırıkhan ilçesindeki depremde evi yıkılan Bilge Demir (29), “Eşim ve kızım önce dışarı çıktı. Diğer kızımı ve oğlumu da alıp çok sarsıntı olduğu için düştüm. akıllarına gelmesin diye çocukları bahçeye attı.”
Kahramanmaraş’ta 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde yaralananlardan bazıları Edirne’ye getirilerek Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Çopuroğlu ve ekibi tarafından tedavi altına alınan yaralılar, yaşadıklarını anlattı.
‘Abim ve eniştem öldü’ Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinden Ali Doğan (30), Mersin’in Tarsus ilçesindeki nişan töreninden eve dönerken depreme yakalandıklarını söyledi. İlk depremden sonra dışarı çıktıklarını ancak ikincisine yakalandıklarını anlatan Doğan, “Nişandan Tarsus’tan geldik. Uyurken sallandı ve aşağı indik. 2. Anneme gittim, ‘Deprem oluyor’ dedim. Aşağı inecektik ama bizi merdivenlerde yakaladı, duvar çöktü, molozların altındaydık, aradım, bağırdım, aradım, ‘kurtarın’ dedim. Ahmet Demir (39) depremin ardından sıkıntı yaşadıklarını belirterek, “Yaşayan kimsenin anlatabileceği bir durum değil. Deprem anında çok hafif bir sarsıntıyla uyandım. Kendimizi dışarı atmaya çalıştık. Arkasında ne olduğunu da anlayamadık. O çok büyük. bir patlamayla bizi paramparça etti. O an çocuğum arkamdan gelince çocuğu kurtarmak için çaba sarf ettim. Yaralandım, çocuğumu kaybettim. çıkardım Annemizi kaybettik. Kayınbiraderim geldi, annemin enkazını çıkardık. Kendi imkanlarımızla bizi Kırklareli’ye getirdi. Doktorlarımız bize yardımcı oldu. Halkımız bize yardım etti ve etmeye devam ediyor. Çok zor durumdayız. Önce eşim ve kızım dışarı çıktılar. Diğer kızım ve oğlumla birlikte kaçarken çok sarsıntı olduğu için düştüm. Fikir onlara taşla vurmasın diye çocukların gerçeğini bahçeye attım. Balkonun betonu sağ kalçama küf şeklinde düştü. Bir saat içinde çevredeki arkadaşlar sayesinde yavaş yavaş çocukları dışarı çıkardık, sonra beni çıkardılar. Bir süre yürüyemedim. Ayağıma hiç basmadım. Kayınpederim balkonun bozulmamış kısmında kaldı. Kayınvalidemi kurtaramadık. Kapıya geldi ama kapıyı açamadı. Enkazda 3. gün kapı kısmında bulmuşlar. Buraya geldiğimizde kendi acımızı tam olarak yaşayamayınca kırıklarım olduğunu öğrendim.” Eşinin ablasının Kırklareli’de yaşadığını söyleyen Demir, “Depremin olduğu ilk gün yardıma geldiler. Buraya onların araçlarıyla geldik. Orada elektrik olmadığı için röntgen çekemediler. Muayeneye gittik ama sadece eziklerimiz var dediler. Kayınpederimin de kalçasında bir çürük ve ayağında kırık var. Karımın da kafasına düşen beton parçalarından yarıkları var. Doktorlarımız sayesinde bir iyileşme süreci yaşıyoruz” dedi.
